Türk Vergi Sistemi Ders Notu


Türk Vergi Sistemi Ders Notu
TÜRK VERGİ SİSTEMİ DERS NOTLARI
I. GİRİŞ
Vergi; devletin, kamu hizmetlerini finanse etmek amacıyla, bireylerden karşılıksız olarak ve hukuki zorlama ile aldığı mali yükümlülüktür. Türk vergi sistemi, Anayasa’nın 73. maddesinde yer alan “mali güce göre vergilendirme” ve “kanunilik” ilkeleri çerçevesinde şekillenmiştir.
Vergi hukukunun alt dalları arasında vergi usul hukuku, vergi ceza hukuku, vergi yargılama hukuku ve matrah hukuku yer alır. Bu alt dallar, vergi ilişkisinin kurulmasından sona ermesine kadar olan süreci düzenler.
II. TÜRK VERGİ SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ
Türk vergi sisteminin dayandığı ilkelerden biri kanunilik ilkesidir. Buna göre hiçbir vergi, kanuni dayanağı olmadan konulamaz, değiştirilemez veya kaldırılamaz. Ayrıca vergilendirme, genellik, adalet, eşitlik ve mali güce göre ödeme ilkelerine dayanır. Herkes, gelirine göre vergi ödemeli ve bu yük adil şekilde dağılmalıdır.
III. VERGİ TÜRLERİ
Türk vergi sistemi kapsamında alınan vergiler üç ana gruba ayrılır: Gelir üzerinden alınan vergiler, harcamalar üzerinden alınan vergiler ve servet üzerinden alınan vergiler.
A. GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
Gelir Vergisi, gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde ettikleri gelirler üzerinden alınır. Yedi gelir unsuru vardır: ticari kazanç, zirai kazanç, serbest meslek kazancı, ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve iratlar. Gelir vergisi artan oranlı tarifeye göre alınır, yani gelir arttıkça vergi oranı da artar.
Kurumlar Vergisi, tüzel kişiliğe sahip kurumların elde ettikleri kazançlar üzerinden alınan bir vergidir. Sermaye şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu müesseseleri, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler kurumlar vergisinin mükellefidir. Kurumlar vergisi oranı sabit olup, dönemsel olarak Cumhurbaşkanı kararıyla değiştirilebilir.
B. HARCAMA ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
Katma Değer Vergisi (KDV), mal ve hizmet teslimlerinde alınan çok aşamalı ve çoklu oranlı bir vergidir. Tüketici tarafından ödenen bu vergi, üretim ve satış sürecindeki her aşamada hesaplanır, fakat mükerrer vergilendirme önlenir. Esas olarak satıcı tarafından devlete beyan edilir.
Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), belirli mallar (örneğin motorlu taşıtlar, alkollü içkiler, tütün ürünleri, akaryakıt gibi) üzerinden alınır. Bu vergi tek aşamalı olup genellikle ithalat veya ilk satışta doğar.
Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, banka ve sigorta şirketlerinin yaptığı işlemler üzerinden alınır. Diğer vergilerden farklı olarak bu işlemler KDV’den muaftır.
Damga Vergisi, belirli belgeler üzerinden alınan ve belgenin düzenlenmesi anında doğan bir vergidir. Sözleşmeler, senetler, taahhütnameler gibi evraklar bu kapsama girer.
C. SERVET ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
Emlak Vergisi, bina ve arsa gibi taşınmaz mallar üzerinden alınır. Verginin mükellefi taşınmazın maliki ya da intifa hakkı sahibidir. Belediye sınırları içinde kalan taşınmazlardan alınır.
Motorlu Taşıtlar Vergisi, kara, deniz ve hava taşıtlarından yılda iki kez olmak üzere alınır. Vergi tutarı aracın yaşı, motor hacmi ve türüne göre değişir.
Veraset ve İntikal Vergisi, miras yoluyla veya bağış gibi karşılıksız yollarla edinilen mallar üzerinden alınan bir vergidir. Mirasçılar veya bağışlanan kişiler mükellef olur.
IV. VERGİLENDİRME SÜRECİ
Vergilendirme süreci dört temel aşamadan oluşur: Tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil.
Tarh, verginin hesaplanarak miktarının belirlenmesidir. Bu işlem ya beyan üzerine ya da idarece yapılır.
Tebliğ, tarh edilen verginin mükellefe bildirilmesidir. Yazılı bildirim esastır.
Tahakkuk, verginin ödenebilir hale gelmesi anlamına gelir. Tebliğ edilen vergi, itiraz süresi geçince tahakkuk eder.
Tahsil, verginin mükellef tarafından ödenmesidir. Tahsil işlemi genellikle vergi dairesi veya tahsile yetkili kuruluşlarca yapılır.
V. VERGİ USUL HUKUKU
Vergi Usul Kanunu, verginin şekli, usulü ve teknik yönlerini düzenler. Mükellef, vergiyi doğrudan ödemekle yükümlü olan kişidir. Ancak bazı durumlarda vergi, üçüncü kişilerce ödenir; bu kişiler “vergi sorumlusu” olarak adlandırılır. Örneğin işverenin, işçisinin gelir vergisini keserek vergi dairesine yatırması buna örnektir.
Vergi incelemesi, yetkili vergi müfettişleri tarafından yapılır. Mükellefler defter ve belgelerini usulüne uygun tutmak ve ibraz etmek zorundadır.
VI. VERGİ SUÇ VE CEZALARI
Vergi kaybına yol açan fiiller “vergi ziyaı” olarak tanımlanır ve bu durumda mükellefe verginin bir katı kadar ceza uygulanır. Vergiyle ilgili şekle aykırılıklar “usulsüzlük” olarak değerlendirilir ve idari para cezasına bağlanır. Vergiyi tamamen gizleme, sahte belge düzenleme gibi kasıtlı fiiller ise “kaçakçılık” suçunu oluşturur ve hapis cezası ile cezalandırılır.
VII. VERGİ UYUŞMAZLIKLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI
Vergi idaresi ile mükellef arasında çıkan uyuşmazlıklar, idari yollarla ya da yargı yoluyla çözümlenebilir. Düzeltme ve şikayet gibi yollarla vergi hataları giderilebilir. Vergi cezaları için indirime gidilebilir ya da uzlaşma yoluna başvurulabilir.
Yargı yoluna başvurmak isteyen mükellefler, vergi mahkemelerinde dava açabilir. İlk derece mahkemesi olarak vergi mahkemesi kararlarına karşı, istinaf ve temyiz yolları açıktır.
VIII. VERGİ AFFI VE YAPILANDIRMA
Vergi affı, devlete olan borçların tamamının veya bir kısmının silinmesini, yapılandırma ise bu borçların taksitlendirilerek ödenmesini ifade eder. Bu uygulamalar çoğunlukla ekonomik kriz dönemlerinde ya da seçim öncesi dönemlerde yürürlüğe giren özel kanunlarla sağlanır.
IX. GÜNCEL GELİŞMELER
Türk vergi sistemi son yıllarda dijitalleşme, yeşil vergilendirme ve teknolojiye dayalı denetim alanlarında gelişmeler göstermektedir. Dijital hizmet vergisi gibi yeni vergi türleri getirilmiş, kripto varlıkların vergilendirilmesi ile ilgili yasal çalışmalar da gündeme gelmiştir.
Yorumlar (0)