Hukuk Terimleri Sözlüğü


A
 * Akit: İki veya daha fazla kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla hukuki bir sonuç doğurmak amacıyla yaptıkları sözleşme. (Bkz: Sözleşme, İrade Beyanı)
 * Aktif Dava Ehliyeti: Bir davanın davacı sıfatıyla açılabilmesi için gerekli olan hukuki ehliyet. Davacı olabilme yeteneği. (Bkz: Pasif Dava Ehliyeti, Dava Ehliyeti)
 * Alacak: Bir kişinin diğer bir kişiden bir şey isteme, talep etme hakkı. (Bkz: Borç, Dava)
 * Anayasa: Bir devletin temel yapısını, yönetim biçimini, vatandaşların hak ve ödevlerini düzenleyen en üst hukuk normu. Anayasa, diğer tüm kanunların ve hukuki düzenlemelerin kaynağı ve sınırıdır.
 * Anayasa Mahkemesi: Kanunların, Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri'nin ve TBMM İçtüzüğü'nün Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen yüksek mahkeme. Bireysel başvuruları da karara bağlar.
 * Arabuluculuk: Bir hukuki uyuşmazlığın, tarafsız bir üçüncü kişi (arabulucu) aracılığıyla, mahkemeye gitmeden, sulh yoluyla çözülmesi yöntemi. Son yıllarda birçok dava türünde zorunlu hale gelmiştir.
 * Asliye Hukuk Mahkemesi: Genel görevli hukuk mahkemesi. Genellikle değeri yüksek veya özel bir kanunla başka bir mahkemeye verilmeyen davalara bakar. (Örn: Tapu iptali ve tescil davaları, alacak davaları.)
 * Atıfet İşlem: Bir tarafın karşılıksız olarak diğer tarafa bir menfaat sağladığı hukuki işlem. (Örn: Bağışlama sözleşmesi, vefat eden bir kişinin mirasının tamamını bir kişiye bırakması.)
 * Avukat: Hukuk fakültesini bitirmiş, stajını tamamlamış ve baroya kayıtlı, hukuki uyuşmazlıklarda kişilerin haklarını savunan ve onlara hukuki danışmanlık yapan meslek sahibi.
 * Aylık Ücret: Genellikle iş sözleşmelerinde belirtilen, işçiye ay bazında ödenen sabit ücret.
 * Ayırt Etme Gücü (Temyiz Kudreti): Bir kişinin davranışlarının nedenlerini ve sonuçlarını anlama, iyi ile kötüyü ayırma ve kendi iradesiyle hareket etme yeteneği. Fiil ehliyetinin temel şartıdır. (Bkz: Fiil Ehliyeti)
 * Azil: Bir göreve atanmış kişinin o görevden alınması veya bir hakkın sona erdirilmesi. (Örn: Vekilin azli vekalet sözleşmesinin tek taraflı sona erdirilmesidir.)
B
 * Basiretli Tacir Gibi Davranma: Türk Ticaret Kanunu'nda tacirler için öngörülen, işlerinde gerekli özeni ve ihtiyatı gösterme yükümlülüğü. Tacirin ticari işletmesiyle ilgili tüm faaliyetlerinde objektif ve akıllıca davranması beklenir.
 * Beyan: Bir kişinin hukuki bir iradeyi sözlü veya yazılı olarak açıklaması. (Bkz: İrade Beyanı)
 * Bilirkişi: Hukuki uyuşmazlığın çözümünde özel ve teknik bilgiye ihtiyaç duyulan konularda mahkemece görevlendirilen uzman kişi. (Örn: İnşaat mühendisi, mali müşavir.)
 * Boşanma: Evlilik birliğinin, kanunda öngörülen sebeplerden birinin varlığı halinde mahkeme kararı ile sona erdirilmesi. (Örn: Anlaşmalı boşanma, çekişmeli boşanma.)
 * Borç: Bir kişinin başka bir kişiye karşı bir edimi yerine getirme yükümlülüğü. (Bkz: Edim, Alacak)
 * Borçlar Hukuku: Kişiler arasındaki borç ilişkilerini, yani alacaklı ve borçlu arasındaki hak ve yükümlülükleri düzenleyen hukuk dalı. Sözleşmeler, haksız fiiller ve sebepsiz zenginleşme gibi konuları kapsar.
 * Bülten (Resmi Gazete): Türkiye'de çıkarılan tüm kanunların, Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri'nin, yönetmeliklerin ve diğer resmi ilanların yayımlandığı resmi yayın organı. Yayımlanan hukuki düzenlemeler, aksi belirtilmedikçe yayımlandığı tarihte yürürlüğe girer.
C-Ç
 * Cebri İcra: Bir borcun, borçlu tarafından rızayla ödenmemesi halinde, devletin yetkili organları (icra daireleri) aracılığıyla zorla tahsil edilmesi.
 * Cezai Şart (Ceza Koşulu): Bir sözleşmede, taraflardan birinin sözleşmeye aykırı davranması halinde, diğer tarafa belirli bir miktar para veya edim ödeme yükümlülüğü.
 * Ceza Hukuku: Suç sayılan eylemleri ve bu eylemlere uygulanacak cezaları düzenleyen hukuk dalı. Kamu düzenini korumayı amaçlar.
 * Cezalandırma İlkesi: Hukukta, işlenen suçlara karşılık belirli bir ceza uygulanması prensibi.
 * Ciro: Bir senedin (örneğin çek, bono) üzerindeki hakkın başka bir kişiye devredilmesi işlemi.
 * Çekişmesiz Yargı: Taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı, ancak hukuki bir durumun tespiti veya oluşturulması gereken hallerde uygulanan yargılama usulü. (Örn: Vasi tayini, mirasçılık belgesi verilmesi, isim veya soyadı değişikliği.)
 * Çifte Vatandaşlık: Bir kişinin aynı anda birden fazla devletin vatandaşlığına sahip olması durumu.
D
 * Dava: Bir hakkın tespiti, korunması veya ihlalinin giderilmesi amacıyla mahkemeye yapılan başvuru.
 * Dava Ehliyeti: Bir kişinin bir davada davacı veya davalı sıfatıyla taraf olabilme yeteneği. (Bkz: Fiil Ehliyeti)
 * Davacı: Dava açan taraf.
 * Davalı: Hakkında dava açılan taraf.
 * Def'i: Bir hakkın veya talebin ileri sürülmesini engelleyen veya geciktiren savunma hakkı. (Örn: Zamanaşımı def'i.)
 * Delil: Bir hukuki olayın veya iddianın doğruluğunu kanıtlamak için kullanılan bilgi veya belge. (Örn: Tanık beyanı, belge, keşif, yemin, uzman görüşü.)
 * Dernek: Kazanç paylaşma amacı gütmeyen, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin bilgi ve çalışmalarını birleştirerek belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere kurdukları tüzel kişiliğe sahip topluluklar.
 * Dilekçe: Bir makama veya kuruma hitaben yazılan talep, başvuru veya şikayet yazısı.
 * Doğrudan Temsil: Bir kişinin hukuki bir işlemi başkası adına ve hesabına yapması, işlemin sonuçlarının doğrudan temsil edilene ait olması. (Örn: Vekilin müvekkili adına yaptığı işlem.)
 * Dürüstlük Kuralı: Hakların kullanılmasında ve borçların ifasında iyi niyet, doğruluk ve dürüstlük prensibini esas alan kural. Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan temel ilkelerden biridir.
 * Durma Kararı: Yargılama sürecinin, belli bir hukuki sebep veya koşulun gerçekleşmesini beklemek üzere geçici olarak askıya alınması kararı.
E
 * Edim: Borç ilişkisinden doğan, borçlunun alacaklıya karşı yerine getirmesi gereken davranış veya verme yükümlülüğü. (Örn: Para ödeme, mal teslim etme, hizmet yapma.)
 * Ehliyet (Hukuki Ehliyet): Bir kişinin haklara sahip olabilme ve borç altına girebilme yeteneği. (Bkz: Fiil Ehliyeti, Hak Ehliyeti)
 * Emanet: Bir şeyin bir başkasına belirli bir süre veya koşulla korunması amacıyla bırakılması.
 * Esas No: Mahkemelerde açılan davalara verilen sıralı numara.
 * Evlat Edinme: Kanunla belirlenen şartlar altında, evlat edinen ile evlatlık arasında soybağı kurulması. Evlatlık, evlat edinenin mirasçısı olur.
 * Evlilik Sözleşmesi (Mal Rejimi Sözleşmesi): Evlenmeden önce veya evlilik sırasında, eşlerin evlilik birliği içinde edindikleri malvarlığının nasıl yönetileceği ve evliliğin sona ermesi halinde nasıl paylaşılacağını belirleyen sözleşme.
F
 * Fasit Daire: Hukuki bir durumun veya argümanın kendi içinde çelişkili veya mantık hatası içeren yapısı.
 * Fatura: Satılan malın veya yapılan hizmetin cinsini, miktarını, fiyatını ve toplam tutarını gösteren ticari belge.
 * Fesih: Bir hukuki ilişkinin (özellikle sözleşmenin) tek taraflı irade beyanıyla ileriye veya geriye etkili olarak sona erdirilmesi. (Örn: Kira sözleşmesinin feshi, iş sözleşmesinin feshi.)
 * Fiil Ehliyeti: Bir kişinin kendi fiilleriyle hak kazanabilme ve borç altına girebilme yeteneği. Fiil ehliyetine sahip olabilmek için ayırt etme gücüne sahip olma, ergin olma ve kısıtlı olmama şartları aranır.
 * Fiili Durum: Hukukun aksine, mevcut gerçekleşen durum veya hal. Hukuki terimlerle uyumlu olmayan gerçek yaşamdaki durum.
 * Finansal Kiralama (Leasing): Bir varlığın mülkiyetinin kiraya verende kalmakla birlikte, kullanım hakkının belirli bir süre ve bedel karşılığında kiracıya devredildiği bir finansman yöntemi. Süre sonunda kiracı varlığı satın alma opsiyonuna sahip olabilir.
 * Fon: Belirli bir amaca hizmet etmek üzere ayrılmış para veya malvarlığı.
G
 * Gabın (Aşırı Yararlanma): Bir sözleşmede taraflardan birinin tecrübesizliğinden, zor durumundan veya saflığından yararlanarak karşı tarafa aşırı menfaat elde etmesi. Gabın durumunda sözleşme iptal edilebilir.
 * Gaiplik: Bir kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolması veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamaması ve bu durumun mahkeme kararıyla tespiti. Gaiplik kararı ile miras açılır.
 * Gerekçe: Bir kararın, hükmün veya kanunun dayandığı hukuki ve fiili nedenlerin açıklaması. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması hukuki güvenlik açısından önemlidir.
 * Gıyap: Bir kişinin duruşmada veya hukuki bir işlem sırasında hazır bulunmaması durumu.
 * Görevli Mahkeme: Bir davanın hangi tür mahkemede (Asliye Hukuk, Sulh Hukuk, İş Mahkemesi vb.) görüleceğini belirleyen yetki kuralı.
 * Gizlilik İlkesi: Hukuki süreçlerde veya mesleki ilişkilerde (örneğin avukat-müvekkil ilişkisi), belirli bilgilerin açıklanmaması ve üçüncü kişilerle paylaşılmaması gerekliliği.
 * Görevi Kötüye Kullanma: Kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket ederek kişilere zarar vermesi veya kendine haksız çıkar sağlaması suçu.
 * Güven İlkesi: Hukuki ilişkilerde, bir tarafın beyanına veya davranışına diğer tarafın dürüstlük kuralları çerçevesinde güvenmesi ve bu güvenin korunması gerekliliği. (Bkz: Dürüstlük Kuralı)
H
 * Hak: Hukuk düzeni tarafından kişilere tanınmış yetki ve menfaatler. (Örn: Mülkiyet hakkı, kişilik hakları, alacak hakkı.)
 * Hak Ehliyeti: Her insanın sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan itibaren haklara ve borçlara sahip olabilme yeteneği. Hak ehliyeti pasif bir ehliyettir.
 * Haksız Fiil: Hukuka aykırı olarak başkasına zarar veren fiil. Bu fiil sonucunda zarar gören, zarar verenden tazminat isteyebilir. Haksız fiilin unsurları: hukuka aykırılık, zarar, kusur, illiyet bağı.
 * Hapis Hakkı: Bir alacaklının, borçlusuna ait bir malı, borç ödeninceye kadar elinde tutma hakkı.
 * Hasımsız Dava: Karşı tarafın bulunmadığı veya bir çekişmenin söz konusu olmadığı davalar. (Bkz: Çekişmesiz Yargı)
 * Hayat Sigortası: Sigortalının vefatı veya belirli bir yaşa ulaşması halinde, poliçede belirtilen kişilere (lehtar) ödeme yapılmasını sağlayan sigorta türü.
 * Hukuk Devleti: Hukukun üstünlüğünü, insan haklarına saygıyı ve yasaların herkes için bağlayıcı olmasını temel alan devlet anlayışı.
 * Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK): Özel hukuk ilişkilerinden doğan davaların nasıl görüleceğini, yargılama usullerini, ispat kurallarını ve mahkeme kararlarının temyizini düzenleyen kanun.
 * Hüküm: Mahkemenin bir dava sonunda verdiği nihai karar. Hüküm, dava konusunun esası hakkında verilen nihai yargı kararıdır.
 * Hükmen Red: Bir davanın, davacının taleplerinin hukuken haklı bulunmaması nedeniyle mahkemece reddedilmesi.
 * Hukuk Normu: Toplum düzenini sağlamak amacıyla konulan, uyulması zorunlu olan ve yaptırımı bulunan kurallar.
I-İ
 * İbra: Alacaklının borçlunun borcunu kısmen veya tamamen bağışlaması. Yazılı şekilde yapılması gereken bir hukuki işlemdir.
 * İcap (Öneri): Bir sözleşme kurmak amacıyla yapılan ilk irade beyanı. (Bkz: Kabul)
 * İcra Takibi: Para veya teminat alacaklarının tahsili için devletin cebri icra organları aracılığıyla yapılan takip.
 * İcra ve İflas Kanunu (İİK): Para ve teminat alacaklarının nasıl tahsil edileceğini, icra dairelerinin görevlerini ve iflas süreçlerini düzenleyen kanun.
 * İhtiyati Haciz: Para alacağının vadesi gelmemiş veya tahsili tehlikeye girmiş durumlarda, alacaklının talebi üzerine mahkemece borçlunun malları üzerine konulan geçici haciz. Amacı, alacağın ileride tahsilini güvence altına almaktır.
 * İhtiyati Tedbir: Bir hakkın korunması veya bir durumun önlenmesi amacıyla mahkemece verilen geçici koruma kararı. (Örn: Bir yapının yıkımını durdurma, nafaka ödemesi.)
 * İkametgah (Yerleşim Yeri): Bir kişinin sürekli kalma niyetiyle yerleştiği yer. Hukuki işlemler ve tebligatlar için önemlidir.
 * İkrar: Bir tarafın kendi aleyhine olan bir vakıayı (olayı) mahkeme önünde kabul etmesi. İkrar, çoğu zaman kesin delil niteliğindedir.
 * İlam: Mahkemenin vermiş olduğu kararın yazılı ve mühürlü hali. İlamlar icraya konulabilir.
 * İlanen Tebligat: Tebligat yapılacak kişinin adresi bilinmediğinde veya tebligat yapılamadığında, kanunen belirlenen usullere göre (örneğin gazetede veya ilan panosunda) yapılan tebligat şekli.
 * İntifa Hakkı: Bir başkasına ait bir maldan yararlanma ve ürünlerini toplama hakkı. Genellikle gayrimenkuller üzerinde kurulur.
 * İrade Sakatlığı: Bir hukuki işlem yapılırken, iradenin hata, hile veya korkutma gibi nedenlerle serbestçe oluşmaması durumu. Bu durumda işlem iptal edilebilir.
 * İstinaf: İlk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların, bir üst mahkeme (bölge adliye mahkemesi) tarafından hem maddi hem de hukuki yönden incelenmesi yolu.
 * İştirak Halinde Mülkiyet (Elbirliği Mülkiyeti): Birden çok kişinin bir mal üzerindeki mülkiyet hakkına ortak olduğu, ancak payların belli olmadığı mülkiyet türü. (Örn: Miras ortaklığı.)
 * İtiraz: Bir borcun veya talebin geçerliliğini kabul etmeyerek karşı koyma.
K
 * Kabul: Bir hukuki öneriye (icap) olumlu yanıt verilerek sözleşmenin kurulması.
 * Kadastro: Ülkedeki taşınmaz malların sınırlarını, yüzölçümlerini ve maliklerini belirleyerek tapu siciline kaydedilmesi işlemi.
 * Kanun: Yasama organı (TBMM) tarafından çıkarılan ve genel, soyut, sürekli ve bağlayıcı hukuk kuralı.
 * Kanon Hukuku: Özellikle Roma Katolik Kilisesi'nin hukuku ve ilke bütünü.
 * Kasıt: Bir hukuka aykırı fiili bilerek ve isteyerek gerçekleştirme. (Bkz: Taksir)
 * Kati Delil: Aksinin ispatı mümkün olmayan, mahkemeyi kesin olarak bağlayan delil. (Örn: Kesin hüküm, ikrar.)
 * Kira Sözleşmesi: Kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ürünlerini elde etmesini kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kira bedeli ödemeyi üstlendiği sözleşme.
 * Kişilik Hakkı: İnsanın kişiliğini oluşturan değerler üzerindeki hakları. (Örn: Yaşama hakkı, vücut bütünlüğü, şeref ve haysiyet, özel hayatın gizliliği.)
 * Kolluk Kuvvetleri: Kamu düzeni ve güvenliğini sağlamakla görevli kurumlar. (Örn: Polis, Jandarma.)
 * Kusur: Hukuka aykırı bir fiili işlerken gösterilmesi gereken özenin gösterilmemesi (taksir) veya bilerek ve isteyerek hareket etme (kasıt).
 * Kusursuz Sorumluluk: Kanunun özel olarak düzenlediği durumlarda, bir zararın doğmasında kusur olmasa bile sorumlu olma hali. (Örn: Tehlikeli işletmelerin sorumluluğu.)
 * Kural: Hukuk düzeninde yer alan ve belirli davranışları emreden veya yasaklayan genel ve soyut emir (norm).
 * Kısıtlama (Hacir): Bir kişinin fiil ehliyetinin, kanunda belirtilen sebeplerle (akıl hastalığı, savurganlık vb.) mahkeme kararıyla sınırlandırılması. Kısıtlı kişiye vasi atanır.
L
 * Lacuna (Boşluk): Hukukta, belirli bir konuda uygulanacak açık bir kanun hükmünün bulunmaması durumu. Hakim, bu durumda hukuk yaratma yoluna gidebilir.
 * Leasing (Finansal Kiralama): (Bkz: Finansal Kiralama)
 * Lehdar: Bir haktan veya bir senetten (çek, bono) yararlanacak kişi.
 * Limited Şirket (Ltd. Şti.): Ortaklarının sorumluluğunun koydukları sermaye ile sınırlı olduğu ticaret şirketi.
M
 * Maddi Hukuk: Hakları ve borçları, hukuki ilişkilerin içeriğini düzenleyen hukuk kuralları bütünü. (Örn: Borçlar Hukuku, Medeni Hukuk.)
 * Maddi Tazminat: Bir zararın malvarlığı açısından parasal olarak karşılanması. (Örn: Tedavi giderleri, kazanç kaybı.)
 * Mağdur: Bir suç veya hukuka aykırı fiil sonucunda zarar gören kişi.
 * Mahkeme: Adaleti sağlamakla görevli, hukuki uyuşmazlıkları çözümleyen ve kararlar veren resmi kurum.
 * Medeni Hukuk: Kişiler arasındaki özel hukuk ilişkilerini, doğumdan ölüme kadar geçen süredeki hak ve yükümlülükleri düzenleyen temel hukuk dalı. Alt dalları: Kişiler Hukuku, Aile Hukuku, Miras Hukuku, Eşya Hukuku.
 * Memnu Hakların İadesi: Cezası infaz edilmiş veya affedilmiş bir hükümlünün, kanun gereği kısıtlanan bazı haklarının (örneğin seçme ve seçilme hakkı) mahkeme kararıyla geri verilmesi.
 * Meskun Mahal: İnsanların sürekli oturduğu yerleşim yeri.
 * Mesuliyet (Sorumluluk): Hukuka aykırı bir fiil veya olay nedeniyle bir zararın giderilmesi veya bir yükümlülüğün yerine getirilmesi mecburiyeti.
 * Meşru Müdafaa: Bir kimsenin kendisine veya başkasına yönelmiş haksız bir saldırıyı, o anki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı bir şekilde defetmek için zorunlu olan fiilleri yapması durumu. Bu durumda yapılan fiil hukuka uygun sayılır.
 * Miras: Bir kişinin ölümüyle birlikte malvarlığının (tereke) yasal veya atanmış mirasçılarına geçmesi.
 * Miras Hukuku: Bir kişinin ölümü halinde malvarlığının (tereke) mirasçılara nasıl geçeceğini, vasiyetname ve miras sözleşmeleri gibi ölüme bağlı tasarrufları düzenleyen hukuk dalı.
 * Mirasçı: Murisin (ölü bırakan) ölümüyle birlikte terekesinden pay alan kişi.
 * Muafiyet: Hukuki bir yükümlülükten veya uygulamadan istisna tutulma hali. (Örn: Vergiden muafiyet.)
 * Mücbir Sebep: Doğal afet (deprem, sel), savaş, salgın hastalık gibi insan iradesi dışında oluşan, öngörülemeyen ve engellenemeyen olaylar. Bu olaylar sözleşme ifasını imkansız hale getirebilir veya sorumluluğu kaldırabilir.
 * Mülkiyet Hakkı: Bir mal üzerinde en geniş yetkileri (kullanma, yararlanma, tasarruf etme) veren mutlak hak.
 * Müteselsil Sorumluluk: Birden fazla kişinin aynı borçtan dolayı birlikte ve ayrı ayrı sorumlu olması durumu. Alacaklı, borcun tamamını istediği kişiden talep edebilir.
 * Mütalaa: Hukuki bir konuda görüş veya düşünce belirtme. (Bkz: Uzman Mütalaası)
N
 * Nafaka: Boşanma veya ayrılık durumunda, yoksulluğa düşecek eşe veya ergin olmayan çocuklara diğer eş tarafından yapılan düzenli ödeme. (İştirak nafakası, yoksulluk nafakası.)
 * Nispi Hak: Sadece belirli kişiler arasında ileri sürülebilen haklar. (Örn: Alacak hakkı, kira sözleşmesinden doğan haklar.)
 * Noter: Hukuki işlemlere resmiyet kazandıran, belgeleri düzenleyen, onaylayan ve tescil eden kamu görevlisi.
 * Nutuk: Bir sözleşmenin veya belgenin başlangıç metni.
O-Ö
 * Obligasyon: Borç ilişkisi. (Bkz: Borç)
 * Olağanüstü Hal (OHAL): Devletin, terör, doğal afet gibi ciddi tehlikeler karşısında temel hak ve özgürlükleri kısmen askıya alarak özel yetkilerle yönetildiği durum.
 * Ön İnceleme: Bir dava açılmadan önce veya dava sürecinin başında, uyuşmazlığın niteliğini ve delilleri tespit etmek amacıyla yapılan ilk inceleme.
 * Önleyici Hukuk: Uyuşmazlıklar ortaya çıkmadan önce, hukuki danışmanlık ve doğru sözleşmelerle olası sorunları engellemeyi amaçlayan yaklaşım.
 * Özel Hukuk: Kişiler arasındaki eşitlik temelindeki ilişkileri düzenleyen hukuk dalı. (Örn: Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku.)
 * Özne (Hukuk Özne): Hukukta, hak ve borçlara sahip olabilen varlık. Gerçek kişiler (insanlar) ve tüzel kişiler (şirketler, dernekler, vakıflar) hukuk öznesidir.
P
 * Pacta Sunt Servanda: "Sözleşmelere uyulmalıdır" ilkesi. Hukukta sözleşmelerin bağlayıcılığını ifade eden temel bir prensiptir.
 * Pasif Dava Ehliyeti: Bir davanın davalı sıfatıyla taraf olabilme yeteneği. (Bkz: Aktif Dava Ehliyeti, Dava Ehliyeti)
 * Para Cezası: Suçun karşılığı olarak belirli bir miktar paranın devlete ödenmesi şeklinde uygulanan ceza. (Adli para cezası, idari para cezası.)
 * Patent: Bir buluşun sahibi tarafından belirli bir süre için tek başına kullanılmasını veya başkalarına kullandırılmasını sağlayan sınai mülkiyet hakkı.
 * Pek Kötü Muamele: Boşanma sebebi olarak kabul edilen, eşlerden birinin diğerine yönelik ağır ve onur kırıcı davranışları.
 * Poliçe: Genellikle uluslararası ticarette kullanılan, belirli bir miktarın belirli bir tarihte ve yerde ödeneceğini taahhüt eden ticari senet.
 * Prosedür: Bir hukuki işlemin veya davanın yürütülme şeklini belirleyen kurallar ve aşamalar bütünü.
R
 * Rehin: Bir alacağın güvence altına alınması amacıyla borçluya ait bir mal veya hak üzerinde alacaklı lehine kurulan sınırlı ayni hak. (Örn: Taşınır rehni, ipotek.)
 * Resmi Gazete: (Bkz: Bülten)
 * Rücu Hakkı: Bir kişinin ödediği borcu veya katlandığı zararı, asıl sorumlu olan üçüncü kişiden geri isteme hakkı. (Örn: Sigorta şirketinin ödediği tazminatı, zarara neden olan kişiden talep etmesi.)
S-Ş
 * Sebepsiz Zenginleşme: Bir kişinin, haklı bir sebep olmaksızın, başka bir kişinin malvarlığından veya emeğinden zenginleşmesi durumu. Zenginleşen kişi, zenginleşme miktarını iade etmekle yükümlüdür.
 * Senedin Zayi Olması: Bir ticari senedin (çek, bono vb.) kaybolması, çalınması veya yok olması. Bu durumda senet iptal ettirilerek hakkın korunması gerekir.
 * Sınırlı Ayni Haklar: Mülkiyet hakkı dışında, bir mal üzerinde sadece belirli yetkiler sağlayan haklar. (Örn: İrtifak hakkı, rehin hakkı, ipotek.)
 * Sicil: Hukuki durumların veya varlıkların kaydedildiği resmi defter. (Örn: Tapu Sicili, Ticaret Sicili, Dernekler Sicili.)
 * Somut Olay: Hukuk kurallarının uygulanacağı, gerçekten yaşanmış, belirli bir olay. Hukukçular, soyut kuralları somut olaylara uygular.
 * Sözleşme: İki veya daha fazla kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla hukuki bir sonuç doğurmak amacıyla yaptıkları anlaşma.
 * Sözlü Beyan: Hukuki bir işlemin sözle ifade edilmesi. Bazı hukuki işlemlerin geçerli olabilmesi için yazılı olması zorunludur.
 * Süre (Hukuki Süre): Bir hukuki işlemin yapılması veya bir hakkın kullanılması için kanun veya mahkeme tarafından belirlenen zaman dilimi. (Hak düşürücü süre, zamanaşımı süresi.)
 * Şahit (Tanık): Bir olaya ilişkin görgü ve bilgisi olan ve mahkemede bu bilgileri sunan kişi.
 * Şirket: İki veya daha fazla kişinin ekonomik bir amacı gerçekleştirmek üzere sermayelerini veya emeklerini birleştirerek kurdukları tüzel kişilik. (Örn: Anonim şirket, limited şirket.)
 * Şufa Hakkı (Önalım Hakkı): Paylı mülkiyette, bir paydaşın kendi payını satması halinde, diğer paydaşların bu payı öncelikli olarak satın alma hakkı.
T
 * Tacir: Bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişi. Ticaret Kanunu'nda tacir olmanın sonuçları ve yükümlülükleri belirtilmiştir.
 * Tadilat: Bir hukuki metinde veya kararda yapılan değişiklikler.
 * Taleb (Talep): Bir hakkın veya edimin yerine getirilmesinin karşı taraftan istenmesi.
 * Tahkim: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, devlet yargısı yerine, hakemler aracılığıyla çözülmesi yöntemi. Ticari uyuşmazlıklarda sıkça tercih edilir.
 * Taksir: Hukuka aykırı bir fiili işlerken gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi nedeniyle ortaya çıkan kusur hali. (Örn: Trafik kazasında gerekli özeni göstermeyerek yaralanmaya neden olma.)
 * Tazminat: Hukuka aykırı bir fiil sonucunda meydana gelen zararın giderilmesi amacıyla ödenen para veya yapılan edim. (Maddi tazminat, manevi tazminat.)
 * Tebligat: Bir hukuki işlemin veya kararın, ilgili kişilere kanunda belirtilen usullere göre yazılı olarak bildirilmesi.
 * Temerrüt: Bir borçlunun, borcunu vadesinde veya ihtara rağmen ödememesi durumu. Temerrüt, borçluya ek yükümlülükler (gecikme faizi gibi) getirebilir.
 * Temyiz: İlk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının hukuka uygunluğunun Yargıtay tarafından incelenmesi yolu.
 * Terkin: Tapu sicilindeki bir kaydın silinmesi. (Örn: İpotek kaydının terkin edilmesi.)
 * Tereke: Miras bırakanın (murisin) ölümüyle geride bıraktığı tüm malvarlığı (mal, haklar, borçlar).
 * Testament (Vasiyetname): Bir kişinin ölümünden sonra malvarlığının nasıl paylaşılacağını düzenleyen tek taraflı ölüme bağlı tasarruf.
 * Ticaret Hukuku: Ticari işletmeleri, tacirleri, ticari senetleri (çek, bono, poliçe) ve ticaret şirketlerini düzenleyen hukuk dalı.
 * Tutanak: Bir olayın, toplantının veya ifadenin yazılı olarak tespiti. Resmi nitelik taşıyabilir.
 * Tüzel Kişi: Belirli bir amaç için bir araya gelmiş kişi toplulukları veya mal topluluklarının hukuk düzeni tarafından tanınan, haklara ve borçlara sahip olabilen yapılar. (Örn: Şirketler, dernekler, vakıflar.)
U-Ü
 * Uyuşmazlık: İki veya daha fazla taraf arasında, hak veya menfaat konusunda ortaya çıkan anlaşmazlık.
 * Uluslararası Hukuk: Devletler ve uluslararası örgütler arasındaki ilişkileri, uluslararası sözleşmeleri ve teamülleri düzenleyen hukuk kuralları bütünü.
 * Usul Hukuku: Hukuk kurallarının nasıl uygulanacağını, yargılama süreçlerini ve usullerini düzenleyen hukuk dalı. (Örn: Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, İcra ve İflas Kanunu.)
 * Uzlaşma: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın mahkeme dışı yöntemlerle, karşılıklı ödünlerle çözüme kavuşturulması. (Bkz: Arabuluculuk)
 * Uzman Mütalaası: Mahkeme dışından bir uzmandan alınan, hukuki bir konuda veya teknik bir hususta açıklayıcı görüş. (Bkz: Bilirkişi)
 * Üstün Kamu Yararı: Bireysel çıkarların ötesinde, toplumun genelinin menfaatini ifade eden hukuki kavram. Kamu yararı, idari kararlarda önemli bir gerekçe olabilir.
 * Üçüncü Kişi: Bir hukuki ilişkide veya davada taraf olmayan ancak dolaylı olarak etkilenen veya bilgisi olan kişi.
V
 * Vazgeçme (Feragat): Bir haktan veya iddiadan kendi isteğiyle ve kesin olarak vazgeçme. Feragat edilen haktan bir daha dönülemez.
 * Vasi: Ergin olmayan veya kısıtlanmış kişilerin malvarlığını ve kişisel işlerini yönetmekle görevlendirilen kişi. Vasinin görev ve yetkileri kanunla belirlenmiştir.
 * Vekalet Sözleşmesi: Vekil ile müvekkil arasında, vekilin müvekkilin nam ve hesabına bir iş görmeyi üstlendiği sözleşme. Vekil, müvekkilinin menfaatlerini korumakla yükümlüdür.
 * Vesayet: Ergin olmayan veya kısıtlanmış kişilerin hak ve menfaatlerinin korunması için devlet tarafından alınan önlemler bütünü. Vasi atanması, vesayet kurumunun bir parçasıdır.
 * Vize: Bir ülkeye giriş veya kalış izni veren resmi belge.
 * Vasiyetname: (Bkz: Testament)
Y
 * Yargı: Adaleti dağıtma yetkisi ve görevi. Mahkemelerin faaliyetlerini ifade eder. Bağımsız ve tarafsız olması temel ilkedir.
 * Yargılamanın Yenilenmesi: Kesinleşmiş bir mahkeme kararının, kanunda belirtilen sınırlı ve özel sebeplerin varlığı halinde, yeniden incelenmesini sağlayan olağanüstü kanun yolu. (Örn: Sahte belgeye dayalı karar.)
 * Yargıtay: Adli yargıdaki ilk derece ve istinaf mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yoluyla incelendiği yüksek mahkeme.
 * Yasa (Kanun): (Bkz: Kanun)
 * Yetki: Bir davanın hangi yerdeki mahkemede (Ankara, İstanbul, İzmir vb.) görüleceğini belirleyen kural.
 * Yemin: Mahkeme huzurunda, gerçeği söyleyeceğine dair verilen söz. Bir ispat aracıdır.
 * Yenileme Davası: Bir davanın çeşitli sebeplerle (örneğin dosyanın işlemden kaldırılması) düşmesi halinde, aynı konuda tekrar açılan dava.
 * Yükümlülük (Borç): Bir kişinin başkasına karşı belirli bir şeyi yapma, yapmama veya verme zorunluluğu.
 * Yürütme Durdurma: Bir idari işlemin hukuka aykırılığı iddiasıyla açılan davada, işlemin uygulanmasının geçici olarak durdurulması kararı. İdarenin işleminden kaynaklanan zararların önüne geçmek için verilir.
Z
 * Zamanaşımı: Bir hakkın, kanunla belirlenen süre içinde kullanılmaması halinde, o hakkın dava yoluyla istenebilirliğinin ortadan kalkması. Zamanaşımı bir defi niteliğindedir. (Örn: Haksız fiil zamanaşımı, alacak zamanaşımı.)
 * Zarar: Bir kişinin malvarlığında veya kişilik değerlerinde meydana gelen azalma. (Maddi zarar, manevi zarar.)
 * Zilyetlik: Bir şey üzerinde fiili hakimiyet kurma durumu. Mülkiyet hakkından farklıdır, zilyetlik sadece eşya üzerindeki fiili durumu ifade ederken, mülkiyet hukuki sahipliği ifade eder.
 * Zina: Evlilik birliği içerisinde eşlerden birinin, evlilik dışı cinsel ilişki yaşaması. Türk Medeni Kanunu'na göre mutlak boşanma sebebidir.
 * Zorunlu Müdafi: Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, bazı durumlarda (örneğin alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda) şüpheli veya sanığa avukat atanmasının zorunlu olması.