HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI
Hukukun Temel Kavramları: Güncel Kısa Ders Notu
1. Giriş
Hukuk, bir arada yaşayan insanların düzenli ve adaletli bir toplum oluşturabilmeleri için gerekli olan, hak ve sorumlulukları belirleyen temel kurallar bütünüdür. Bu kurallar, toplum içindeki bireylerin ve grupların birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyerek herkesin eşit şekilde korunmasını amaçlar. Yetkili organlar tarafından belirli usullerle çıkarılan ve devletin zorlayıcı gücüyle desteklenen hukuk , toplumsal barışın ve güvenin tesisinde hayati bir rol oynar. Hukukun en temel gayesi adaletin sağlanmasıdır. Adalet, bireyler arasında eşit muameleyi ve hakların korunmasını temin ederek toplumsal düzenin sürdürülebilirliğine katkıda bulunur. Bu ders notunun amacı, Türkiye Cumhuriyeti hukukunun temel kavramlarını güncel bir perspektifle ve özlü bir biçimde sunmaktır.
2. Hukukun Kaynakları
Türkiye Cumhuriyeti hukuk sistemi, çeşitli kaynaklardan beslenir. Bu kaynaklar, hukukun dayanağını ve içeriğini oluşturur.
Anayasa: Türkiye Cumhuriyeti'nin en üstün hukuk normu olan Anayasa , devletin temel yapısını, organlarını, bu organların işleyişini ve birbirleriyle olan ilişkilerini düzenler. Aynı zamanda, bireylerin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alır. Anayasa'nın üstünlüğü ilkesi gereği, diğer tüm hukuk kuralları Anayasa'ya uygun olmak zorundadır. Anayasa, tüm hukuki düzenlemelerin çerçevesini çizerek sistemin tutarlılığını ve temel hakların korunmasını sağlar.
Uluslararası Antlaşmalar: Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmalar, usulüne göre yürürlüğe konulmuşsa kanun hükmündedir. Özellikle temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan uluslararası antlaşmalar, kanunlarla çatışması halinde öncelikli olarak uygulanır. Bu durum, uluslararası hukukun Türkiye hukuk sistemindeki artan önemini ve insan hakları konusundaki duyarlılığı yansıtır.
Kanunlar: Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından çıkarılan yazılı hukuk kurallarıdır. Anayasa'ya aykırı olamazlar. Toplumsal yaşamın çeşitli alanlarını düzenleyen kanunlar, kanun teklif etme yetkisi Hükümete ve TBMM üyelerine aittir. Kanunlar, yasama organının politika hedeflerini hukuki bağlayıcılığı olan kurallara dönüştürmesinin temel aracıdır.
Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri: Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılan yazılı düzenleyici işlemlerdir. Anayasa'ya ve kanunlara aykırı olamazlar. Özellikle 2017'deki hükümet sistemi değişikliği sonrasında önem kazanan Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri, TBMM'nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda hükümsüz hale gelir. Bu kararnameler, yürütme organının hızlı hareket etmesini sağlayarak belirli konularda düzenlemeler yapma imkanı sunar.
Yönetmelikler: Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri tarafından kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak amacıyla çıkarılır. Yönetmelikler, kanunlara ve tüzüklere aykırı olamazlar. Kanun ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin pratik uygulamasının detaylarını belirleyerek ilgili otoriteler tarafından etkin bir şekilde uygulanmasını temin ederler.
Örf ve Adet Hukuku: Uzun süredir devam eden uygulamalar ve toplumun genel kabulüyle oluşan yazılı olmayan hukuk kurallarıdır. Kanunda hüküm bulunmaması halinde uygulanır. Türk Medeni Kanunu'nun 1. maddesi örf ve adet hukukuna atıfta bulunur. Yazılı olmayan bu kurallar, toplumun derinlemesine yerleşmiş normlarını ve değerlerini yansıtarak kanuni düzenlemelerin olmadığı durumlarda hukuki boşluğu doldurur.
Yargı Kararları: Mahkemelerin verdiği kararlar, özellikle yüksek mahkeme kararları (Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay) hukukun yorumlanması ve uygulanmasında önemli bir rol oynar (Implicit). Yüksek mahkeme içtihatları, alt mahkemeler için yol gösterici niteliktedir. Bu kararlar, hukukun somut olaylara nasıl uygulanacağını göstererek hukuki belirliliğe katkı sağlar.
3. Temel Hukuki Kavramlar
Hukukun anlaşılması için bazı temel kavramların bilinmesi gereklidir.
Adalet: Hukukun nihai amacı olan adalet, haklılık, hakka uygunluk, eşitlik ve dürüstlük gibi değerleri içerir. Toplumda güven ortamının oluşmasına katkı sağlayan adalet , Aristoteles'e göre hem yasal olanı hem de adil ve eşit olanı kapsar. Adalet, hukukun sadece bir kural bütünü olmanın ötesinde, doğru ve hakkaniyetli olanı hedefleyen normatif bir boyut taşıdığını gösterir.
Hak: Hukuken korunan ve sahibine bu korumadan yararlanma yetkisi veren menfaattir. Temel haklar, insan hakları, özel haklar, kamu hakları, mutlak haklar ve nispi haklar gibi çeşitli türleri bulunan haklar , bireylerin özerkliğini ve refahını güvence altına alan temel yetki ve korumalardır.
Yükümlülük ve Ödev: Yükümlülük, hukukun belirlediği kurallara uymayı ifade ederken , ödev ise yasanın emrettiği, yapılması veya yapılmaması zorunlu olan davranıştır. Kant'a göre ahlak yasasının buyurduğu ödev, iyi niyetin esasıdır. Hukuk sistemi, bireylere sadece haklar tanımaz, aynı zamanda toplumsal uyumu ve düzenin işleyişini sağlamak için yükümlülükler ve ödevler de yükler.
Egemenlik: Devletin ülkesi üzerindeki en üstün buyurma gücü ve dışa karşı bağımsızlığı anlamına gelen egemenlik , devletin temel kurucu unsurudur. Milli egemenlik ilkesi, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu belirtir. Egemenlik, bir devletin sınırları içindeki nihai otoritesini ve uluslararası alandaki bağımsızlığını tesis eden temel özelliğidir.
Devlet: Belirli bir toprak parçası üzerinde egemenlik kurmuş insan topluluğu olarak tanımlanan devlet , insan (millet), ülke (toprak) ve egemenlik olmak üzere üç temel unsurdan oluşur. Devletin hukuki kişiliği sayesinde hukuki işlemler yapabilir, hak sahibi olabilir ve borç altına girebilir. Devlet, hukukun yaratıcısı ve uygulayıcısı olarak toplumsal düzenin sağlanmasında birincil aktördür.
Yaptırım: Hukuk kurallarının ihlal edilmesi durumunda hukuk düzenince öngörülen zorlama araçlarıdır. Hukuka uygun davranışı sağlamak ve hukuka aykırı davranışın sonuçlarını gidermek amacıyla uygulanan yaptırımlar , cezai, hukuki ve idari olmak üzere çeşitli türlere ayrılır. Yaptırımlar, hukuk sisteminin etkinliğini ve kurallara uyulmasını temin eden önemli bir mekanizmadır.
4. Hukuk Dallarına Kısa Bir Bakış
Hukuk sistemi, farklı konuları düzenleyen çeşitli dallara ayrılır:
Anayasa Hukuku: Devletin temel yapısını, organlarını ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerini inceler.
İdare Hukuku: Devletin idari teşkilatının yapısını, işleyişini ve idarenin faaliyetlerini düzenler.
Ceza Hukuku: Suçları ve bu suçlara uygulanacak cezaları belirler.
Medeni Hukuk: Kişiler arasındaki ilişkileri düzenler; bu kapsamda aile hukuku, miras hukuku, eşya hukuku ve borçlar hukuku gibi alt dalları bulunur.
Ticaret Hukuku: Ticari işletmeleri ve ticari ilişkileri düzenler.
Uluslararası Hukuk: Devletler arasındaki ilişkileri ve uluslararası kuruluşları düzenler.
5. Güncel Bir Kavram: Uzlaştırma
Ceza hukukunda güncel ve önemli bir kavram olan uzlaştırma, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) tarafından düzenlenir. Mağdur ile fail arasında tarafsız bir üçüncü kişinin (uzlaştırmacı) yardımıyla uyuşmazlığın çözümlenmesi sürecini ifade eder. Uzlaştırmanın temel amacı, mağdurun zararını gidermek ve failin topluma yeniden kazandırılmasını sağlamaktır. Bu süreç, yargının iş yükünü hafifletmeye ve toplumsal barışı güçlendirmeye önemli katkılarda bulunur.
Şikayete bağlı suçlar ile şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın CMK'da sayılan bazı suçlar uzlaştırma kapsamındadır. Ancak cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve ısrarlı takip suçu gibi bazı suçlar uzlaştırma kapsamı dışındadır. Uzlaştırma süreci, soruşturma veya kovuşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından başlatılır ve bir uzlaştırmacı görevlendirilir.
Yakın zamanda yürürlüğe giren 9. Yargı Paketi (7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun) ile CMK'da uzlaştırmaya ilişkin önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler kapsamında, sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen hakaret suçu uzlaştırma kapsamından çıkarılmıştır. Uzlaşma teklifine cevap süresi üç günden yedi güne uzatılmıştır. Ayrıca, uzlaşma sağlanması halinde, uzlaşma anında tespit edilemeyen veya uzlaşmadan sonra ortaya çıkan zararlar hariç olmak üzere, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılması engellenmiştir. Uzlaşma halinde edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi durumunda durma kararı verilecektir. Uzlaştırmacı olabilmek için ise hukuk fakültesi mezunu olma şartı getirilmiştir. Bu değişiklikler, uzlaştırma sürecinin güncel ihtiyaçlara göre şekillendirildiğini ve etkinliğinin artırılmaya çalışıldığını göstermektedir.
6. Sonuç
Hukukun temel kavramlarını anlamak, bireylerin haklarını ve yükümlülüklerini bilmeleri, adaletin sağlanmasına katkıda bulunmaları ve toplum düzeninin korunması açısından hayati öneme sahiptir. Hukuk sürekli gelişen ve değişen bir olgu olduğundan, bu temel kavramlara hakim olmak, hukuki süreçleri anlamak ve bunlara etkin bir şekilde katılmak için gereklidir.
Yorumlar (0)